ÇENE ESTETİĞİNDE HANGİ TEKNİKLER TERCİH EDİLMEKTEDİR?
Çenede istenilen değişikliğe göre çeşitli yöntemler mevcuttur. Öncelikle çenedeki mevcut durumun doğru bir şekilde tespit edilmesi gerekir ki hangi yöntemin uygulanacağına karar verilebilsin. Özellikle çiğneme fonksiyonlarını etkileyen, diş kavislerinin de dahil olduğu düzeltme ameliyatlarını burada ele almıyoruz. Burada konumuz, dişlerin oklüzyon sorunu göstermediği, yani karşılıklı olarak birbirleriyle uyumlu olduğu durumlardır. Çene kavsi, “jaw line”, yüz kontürünü alt kısımda sınırlandırır ve yüzün diğer tüm birimlerinde olduğu gibi çok önemli bir yere sahiptir.
Genel olarak yöntemlerimiz;
- Çeşitli dolgular (enjekte edilebilir implantlar)
- Çeşitli protezler (solid implantlar)
Çene estetiğinde öncesi ve sonrası nelere dikkat edilmelidir?
Hasta şikayetinin gerçek bir temele dayandığı mutlaka kontrol edilmelidir. Yani birçok “güzel” hasta, anlamsız bir şekilde çenesinin yapısından şikayetçi olabilmektedir. Bu hastaların vaz geçirilmesi daha uygun olacaktır.
Çene kavsi çok keskin hatlara sahip, “köşe” ve “çıkıntı”lar belirginse (bkz: Tom Cruise, Brad Pitt) erkeksi, çok yuvarlak hatlara sahipse de kadınsı bir görünüm verir.
Eğer çene köşelerine, çene kenarına ve ucuna fazla vurgu kazandırılırsa, hanım hanım bir bayandan sert mizaçlı bir “abi” yaratılabilir. Bu sebeple “kime ne yapıldığı” çok önemlidir. Örneğin Angelina Jolie, çok keskin çene hatlarına sahip olduğu halde çok güzel ve sahip olmak istenecek bir yüze sahiptir. Fakat bu aktristin çene şekli, hastaların büyük bir çoğunluğuna hiç uymayacak, yüzünde ahengi bozacaktır. Benzer şekilde, bazı hastalara da çene ucuna “azıcık bir dolgu” bile uygun olmayıp, yapıldığı taktirde “cadı çenesi”ne benzer bir görüntüye sebep olabilecektir.
Sonuç olarak en çok dikkat edilecek nokta, hangi yöntemin nereye uygulanacağının ayrıntılı bir görüşme sonrasında kararlaştırılması gerektiğidir.
Çene estetiğinin kalıcılığı ne kadardır?
Enjekte edilebilir nitelikteki dolgular yaklaşık 18 ay kadar bir ömre sahiptir. Bu dolgular yavaş bir hızla erirler ve bazısı, bir yandan erirken aynı zamanda yeni kollajen oluşumunu tetikler ki bu sayede etkinin süresini arttırma şansları olabilir.
Burada özellikle vurgulanması gereken, her “dolgu”nun yukarıda bahsettiğim gibi uzun bir ömre sahip olmadığıdır. Eğer yumuşak bir dolgu kullanılmışsa, bunun 6 ay bile dayanamayabileceğini bilmeniz gerekir.
Solid yapıdaki -sert- implant malzemeleri erimediğinden “kalıcılı” olarak etki ederler. Aynı şekilde ameliyat ile kemik kesilerek şekil verilmiş ise bunun da kalıcı olduğunu söylemeye gerek yok.